17 Eylül 2016 Cumartesi

Merhaba,Ben Dori.Kısa süreli hafıza kaybı yaşıyorum. :)

Merhaba,Ben Dori.Kısa süreli hafıza kaybı yaşıyorum. :)

   Bu repliği uzun yıllar ağzımızdan düşmeyecek sanırım bizim evde.
Ba-yıl-dım. Tek kelimeyle.Kayıp Balık Nemo ile büyüyen bir nesil olarak ve yıllarca tekrar tekrar izleyen biri olarak bu filmin çıkması beni çok mutlu etti. Hele Dori’nin bebeklik sahnelerini içim eriyerek izledim.Bu kadar tatlısı daha iyi yapılamazdı.Bunca yıl aradan sonra bu kurgu, bu işleyiş çok başarılı.İlk internette afişini gördüm çok heyecanlandım ama bir tereddütte ettim hani. Başka hikaye,başka karakterler olur mu,aynı tadı verir mi acaba diye. Fragmanı  izleyince kardeşime dedim hemen gidiyoruz. Fırsatım olsa on defa daha da giderim.Tabi ki bunun için hem animasyon seviyor olmanız lazım hem de Kayıp Balık Nemo’yu izlemiş ve sevmiş olmanız.Pardon birde izlediğiniz bir filmi sar başa demesini seviyor olmanız.Ben bu konu konuda işi biraz abartıyor olabilirim…

Son yıllarda bu olay moda oldu zaten. Bir seri izliyorsun.Sonra bir seride sana onun önceki kurgusu geliyor.Bence çok başarılı bir olay.Bir o kadar da riskli.Kurguyu tutturmak,oyuncuları toplamak,uyuşturmak,seyirciye bunu hissettirmek çok önemli. Yıllar sonra ortaya çıkıp biz geldik diyerek hadi bizi izleyin demesi her baba yiğidin harcı değil. Bu süre zarfında izleyici seni unutmuş olabilir,yaşı büyümüş hevesi senden geçmiş olabilir,yeni kurguyu beğenmeyebilir vs. vs.Bilirsiniz bizde herkes her şeyi çok iyi bilir ve kendi gönlüne göre ister.

 Kayıp Balık Dori tam anlamıyla öyle değil tabii.Kaldığı yerden devam ediyor aslında.Bu özelliği çok önemli.Yani Nemo'dan bir kopma yok.O konuda içimiz rahatladı.Ana karakterleri zaten çok sevmiştik.Onlarsız bir işe yaramaz ön yargısı hemen oluşmadı değil ilk bakışta. Sadece bu sefer tüm ilgi Dori'nin üzerinde. Dediğim gibi herşey yerli yerinde bir tık daha ileri taşınmış.

Bu arada ben de asla bir sinema yorumcusu değilim.Sadece sinemaya olan ilgim büyük.Ve hayımda etkili olan ve olmaya devam eden bir filmi sizlerle paylaşmak istedim.İzlemeyi düşüyorsanız hiç düşünmeden gidin isterim.

 Benim radyo,televizyon ve sinema okumak hayalimdi,hedefimdi olmadı.Ama bu sinemaya olan aşkımı köreltmedi.Sinema bu dünyada en güzel keşif.Zihninizde oluşturduğunuz dünyayı varmış gibi aksettirmek ve kendi dünyanı kısa da olsa yaşamak,yaşattırmak büyük başarı.Ve çok güzel bir duygu. En azından ben hep böyle hissetmişimdir. İzlediğiniz filmlerin içinde kaybolmak…Tam anlamıyla bu.Benim sinema anlayışım.İzlerken kendimi bu dünyadan başka bir evrene geçiş yapmış gibi hissediyorum.Bunu başarabilen bütün herkes değil tabi ki.Şuan ortalık yönetmen,senarist,oyuncu kaynıyor.Ama yinede çok kaliteli işler var ve bu havuzda kaybolup gitmeleri beni bile çok üzüyor.Bence herkes elinden geldiğince sinemaya destek olmalı.Hayatta güzel şeylerde olsun!

Bu arada filmi merak edenler için buraya adres bırakıyorum :)

2 yorum:

  1. Nemo ile tanıştığımda sanırım ortaokulda ya da lisedeydim. O maceradan maceraya kaybolurken ben de yolumu çizmeye çalışan bi' ergendim. Nemo muhteşemdi, öyle ki uzun yıllar Nemo ve arkadaşlarının bulunduğu bir nevresim kullandım. :)

    Dori'yi izleyip Nemo'nun büyüsünü kaçırmak istemedim. Ama tavsiyen birazcık beni izlemeye teşvik etti. Meraklandım doğrusu. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yapımın en güzel yanı Nemo'dan bir kopma olmayışı. O konuda bende tedirgindim ama içim rahatladı. Hatta çokta memnun kaldım. İzlemenizi isterim. ;)

      Sil